Kıymetli Kardeşlerim!
7 Ekim 2022 Cuma günü sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa’nın (s.a.s.) yeryüzünü teşriflerinin yıldönümüdür. Cenâb-ı Hak, idrak edeceğimiz Velâdet-i Nebi’yi tüm insanlık için hayırlara vesile kılsın.
Bundan 14 asır önce, yeryüzünde, haksızlık ve adaletsizliğin hayatı esir aldığı, cehalet girdabında insanlığın yolunu ve yönünü kaybettiği karanlık bir dönemde; Peygamberimiz (s.a.s), adeta insanlığın yeniden doğuşunun bir muştusu olarak dünyayı teşrif etmiştir.
İnsanlık, onun rehberliğiyle hakikate ve hidayete erişmiş; onun örnekliğiyle merhametle ve izzetle tanışmıştır.
O, Allah’ın varlığa merhametinin bir tecellisidir.
Nitekim Rabbimiz; “Biz seni âlemlere ancak rahmet olarak gönderdik” (Enbiya, 107) buyurarak onun insanlık için ifade ettiği büyük manaya dikkat çekmektedir.
Yüce Mevla; “İçlerinden, kendilerine Allah’ın ayetlerini okuyan, kendilerini temizleyen, kendilerine kitap ve hikmeti öğreten bir peygamber göndermekle Allah, mü’minlere büyük bir lütufta bulunmuştur. Hâlbuki onlar önceleri apaçık bir sapıklık içindeydiler.” (Âl-i imran, 164) ayetiyle bu hakikati beyan etmektedir.
O, hayatını insanlığın iyiliğine adayan bir rahmet elçisidir.
Zira Cenab-ı Hak; “Ey Peygamber! Biz seni bir şahit, bir müjdeleyici, bir uyarıcı; Allah'ın izniyle kendi yoluna çağıran bir davetçi ve aydınlatıcı bir kandil olarak gönderdik.” (Ahzab, 45-46) buyurmaktadır.
O, hakkın ve hakikatin şahidi; hak yolunun delilidir.
O, Allah’ın dininden ve Resulünün yolundan sapanlara karşı, Allah’ı, mahşer gününü, azabı hatırlatan bir uyarıcıdır.
O, insanlığı âlemlerin Rabbine, iyiliğe, adalete ve merhamete davet eden bir davetçi ve getirdiği ilahi mesajla yeryüzünü aydınlatan nurlu bir kandildir.
Bugün maalesef, dünya yeniden bir cahiliye girdabına doğru sürüklenmektedir. Savaşlar, zulümler ve haksızlıklar yine yeryüzünün huzur ve barışına kastetmektedir. Çocuklar, kadınlar, yetimler ve kimsesizler, yine ihmal, istismar ve haksızlıklara maruz kalmaktadır.
Peygamberimizin sünneti çerçevesinde söz ve davranışlarımızı gözden geçirelim.
Bu müstesna zamanı hata ve günahlarımızdan arınma bilinciyle idrak ederek ömrümüzün kalan kısmında Allah’a iyi bir kul, habib-i edibine güzel bir ümmet olmanın azmini kuşanalım.
Bu duygu ve düşüncelerle aziz milletimizin ve âlem-i İslam’ın Mevlit Gecesi’ni tebrik ediyor; iyilik, takva ve güzel ahlakla bezeli bir hayatı bize ve çocuklarımıza bahşetmesini Yüce Rabbimden niyaz ediyorum.